23 Mart 2012 Cuma

Sex and the İti


Biz öğrenciler, biz memur çocukları küçük burjuvanın ulvi neferleri miyiz tartışması sürerken; ne halt olduğunu bilmeyen ama kesinlikle hayatı bir atıftan ibaret olan bu şehirli modern çalışan aptal kadınlara dokundurmadan geçemeyeceğim.

Aslında genellemeler yapıp kimseyi zan altında bırakmak istemem ama rahatsızlığım da en üst seviyeye gelmiş durumda. Bahsettiğim bu kadın öncelikle kendine New York’un uzun ve kalabalık sokaklarında topuklularıyla salınan iş kadınlarını örnek alır. Cosmopolitan ve çakması bir sürü dergi okuyan bu kadın parasının büyük bir bölümünü de olmaya çalıştığı kadın modeli için harcar. Kesinlikle heteroseksisttir ama gay arkadaşlarını başının tacı eder; çünkü yapılması gereken budur.

Moda kalın kaşsa o kaşlar kalınlaşmalı; saçlar önler uzun arkası kısaysa hemen kestirilmeli (ben de yaptım bu mallığı) ve platin sarısı her zaman yatılacak erkek bulmak için ilk basamaktır. Ha zaten yatılacak erkek konusuna sıkıntı çekmezler ama nedense yattıkları erkekler de dünyanın en maganda en ipsiz sapsız erkekleridir.

Üzüldüğüm nokta ise bu kadınların hepsi kendini elit ötesi zannederken analarının babalarının yanında çiçekli porselen tabakları kurulayıp, klozeti fırçalayıp, mercimek çorbasının posasını süzmeleridir.

Aslına buraya daha derin ve detaylı bir sosyolojik tespitler döşemek isterdim. Ama bizim de işte blog olarak genel olarak bir üşengeçlik problemimiz var. Bu yüzden şimdilik şehirli aşüfteler haddini bilsin. İleride onlara tokat niteliğinde cümlelerle geleceğim.

Aşüfteler. İtler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder