22 Mayıs 2012 Salı
3.lük Maçı
2 Mayıs 2012 Çarşamba
24 Mart 2012 Cumartesi
bentderesi'ne övgü
akşama doğru azarlırsa yağmur
bentderesi ve mama'lar
ah burda olsan; çok güzel hâlâ
ankara'da domalanlar...
sensizlik...
her yanım paslı
ve her anım
Another One Bites De_Dust
Blogun ilk toplantısından görüntüler |
23 Mart 2012 Cuma
Sex and the İti
Biz öğrenciler, biz memur çocukları küçük burjuvanın ulvi neferleri miyiz tartışması sürerken; ne halt olduğunu bilmeyen ama kesinlikle hayatı bir atıftan ibaret olan bu şehirli modern çalışan aptal kadınlara dokundurmadan geçemeyeceğim.
Aslında genellemeler yapıp kimseyi zan altında bırakmak istemem ama rahatsızlığım da en üst seviyeye gelmiş durumda. Bahsettiğim bu kadın öncelikle kendine New York’un uzun ve kalabalık sokaklarında topuklularıyla salınan iş kadınlarını örnek alır. Cosmopolitan ve çakması bir sürü dergi okuyan bu kadın parasının büyük bir bölümünü de olmaya çalıştığı kadın modeli için harcar. Kesinlikle heteroseksisttir ama gay arkadaşlarını başının tacı eder; çünkü yapılması gereken budur.
Moda kalın kaşsa o kaşlar kalınlaşmalı; saçlar önler uzun arkası kısaysa hemen kestirilmeli (ben de yaptım bu mallığı) ve platin sarısı her zaman yatılacak erkek bulmak için ilk basamaktır. Ha zaten yatılacak erkek konusuna sıkıntı çekmezler ama nedense yattıkları erkekler de dünyanın en maganda en ipsiz sapsız erkekleridir.
Üzüldüğüm nokta ise bu kadınların hepsi kendini elit ötesi zannederken analarının babalarının yanında çiçekli porselen tabakları kurulayıp, klozeti fırçalayıp, mercimek çorbasının posasını süzmeleridir.
Aslına buraya daha derin ve detaylı bir sosyolojik tespitler döşemek isterdim. Ama bizim de işte blog olarak genel olarak bir üşengeçlik problemimiz var. Bu yüzden şimdilik şehirli aşüfteler haddini bilsin. İleride onlara tokat niteliğinde cümlelerle geleceğim.
Aşüfteler. İtler.
MODİFİYE ARAÇ SOSYOLOJİSİNE GİRİŞ I
Canım nasılsın?
Bu sene okulum bitiyor. Liseli ergenliğim hard core bir şekilde geçmiş de olsa hiçbir zaman öğrenciliğe lanet etmemiş bir insan olarak gizli gizli içime ağlıyorum. İş dünyasına adım atalı 1.5 sene olsa da, ben öğrenciliğimi bitirmeye razı değilim bey amcalar. Ama tabi güzel ülkemin güzel yazısız kurallarınca artık iyi bir iş, ev, araba ve hatta koca sahibi olma zamanım yaklaştı. Ara ara da Adana’ya dönüp evde sadece yatarak ve film izleyerek ömrümü çürütmeyi düşünmüyor değilim ama eğitimci bir ananın kızı olarak da o evde ne kadar barınabilirim şüpheli.
Bilerek kısa kesmiyorum ki Aydın havası olmasın, sevmem çünkü. Şu an ben ne yazarsam onu okuyor olacağınızdan burada dilediğim şeyleri yazabilecek özgürlüğüm var. Çok güzel valla. Neyse ya, sıradaki şarkı benim realistliğimden şikayet eden arkadaşlara gelsin.
He bu arada, dünyanın yuvarlak olduğuna hala inanmıyorum ve bence Okan Bayülgen ile Hülya Avşar aynı kişi.